31.10.18

ŞOFOR VE BİR DUL KADIN


        İran- Irak Savaşında kaybettiği kocasının biriktirmiş olduğu imkânları da çoktan tüketmiş, bir gün aç, bir gün tok yaşar hale gelmişlerdi. Kendi neyse de geride kalan üç çocuk yokluk bilmiyor, acıkınca feryadı basıyorlardı.
Kerkük'ün sokaklarında ise sefâlet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı?..
İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin kapının önünde durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi:
– Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumun lekelenmesinden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum...
Beklenmedik bir anda gelen bu Allah rızası için yardım talebi zaten kıt kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı,
Cebinde bir miktar parası vardı var olmasına. Ancak bu parayı aylardır biriktiriyordu. Çünkü taksisinin dört lastiği de eskimişti. Onları değiştirmek için çırpınıyordu. Zaten akşamları eve gelince hanım da devamlı ikaz etmekten geri kal­mıyordu:
- Ne zaman değiştireceksin bu lâstikleri? Birazcık geç kalsan aklıma kötü şeyler geliyor. Acaba bir kaza mı yaptı kabak lastiklerle? diye korku içinde bekliyorum. O an için nefsi ve şeytanı birlik olup vesvese vermeye başladılar:
- Sen zaten zor geçinen kimsesin. Yardım edecek du­rumda değilsin. Bas gaza, git yoluna. Fakat imanı ve vicdanı da sesleniyorlardı:
- Para dediğin şey böyle gün için lâzım olur. Belli olmaz. Allah'ın rızasının nerede olduğu. Biriktirdiğin parayı bu muh­taç hanıma vermelisin. Tam yeridir!
Nihayet nefsini ve şeytanını yenmiş, cebindeki parayı tümüyle uzatarak:
- Al bacım, sen namusunla yaşa. Bu para bir müddet idare eder. Sonrasına da Allah başka sebepler yaratır demiş, minnet etmemek için de hemen gaza basıp oradan uzaklaşırken, kadının:
- Sen benim ihtiyacımı karşıladın, Allah da senin ihti­yacını karşılasın., duasını duymuş, gün boyunca kulaklarında çınlayan bu duaya hep (amin) deyip durmuştu. Akşam eve gelince beklediği soruya yine muhatap oldu:
- Hâlâ değiştirmemişsin arabanın lâstiklerini? Adam, hiçbir şey hissettirmeden:
- Bir lâstikçiyle anlaştım. Yeni lastikler gelince hemen değiştirecek., diyerek geçiştirdi.
Bu geçiştirme işi birkaç gün devam ettiği için bir akşam yine eve gelirken iyice sıkılmış, bu defa ne diyeceğim diye düşünürken hiç beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı.
Hanım bu defa kendisine adres yazılı bir kâğıt uzatmış, sonra da şöyle demişti:
- Bugün lâstikçi geldi, şu adresi verdi. Yarın bana gelsin lâstiklerini değiştireceğim, deyip gitti. Al bu adresi, dedi.
Belli etmemişse de bunun izahını yapamamıştı. Çünkü böyle bir lâstikçi ile konuşmamıştı. Merakla sabahı bekledi.
ilk işi kâğıttaki adrese gitmek oldu. Garipliğe bakın ki tamir­ciyi hayatında hiç görmemiş, buraya hiç gelmemişti. Elindeki kâğıdı uzatınca bir şaşkınlık iki tarafta da yaşandı. Adam:
- Sen o musun, deyip boynuna sarıldı, başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Sonra da şöyle devam etti:
- Tam üç gündür Resûlullah Aleyhisselam rüyama giriyor ve bana, "şu adresteki şoförün lâstiklerini değiştir, ücret olarak da benim şefaatime nail ol" buyuruyor. Allah için söyle. Sen ne türlü bir İyilik ettin, nasıl bir hayır dua aldın ki, Resûlullah Aleyhisselam üç gündür beni İkaz ediyor, senin lâstiğini değiştirmem için beni vazifelendiriyor?
Kaynak:İbrahim Refik,Hâdiselerin İbretli Dili, Albatros Yayınları, İstanbul 2000, s.50
”BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞIR MISIN ?OKUDUĞUNUZ KISSALAR İÇİN LÜTFEN YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN...SAYFAMIZ HAKKINDAKİ OLUMLU VE YA OLUMSUZ GÖRÜŞLERİNİZİ YORUM KISMINDA BELİRTİRSENİZ MEMNUN OLURUZ..YAPILAN HER YORUM BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR........... ((( ALINTIDIR YAŞANMIŞ BİR HİKAYEDİR.))

29.10.18

ESKİ HATIRALARDAN

ESKİ HATIRALARDAN
ESKİ HATIRALARDAN

ESKİDEN ÇEŞELERE YAZI YAZARDUK YAZI,
ŞİMDİKİ BU EVLERDEN ÇOK AZ KALDI BİRAZI.


YAKARDUK BU LAMBAYI DERSİMİZİ YAPARDIK,
FAZLA GAZI BİTMEDEN ÇOK ERKENDEN YATARDUK.

ESKİDEN BU EVLERDE,NE GAM VARDI NE TASA,
İDARELİ YAKARDIK,YARISI KALSIN YAZA..

HE GECE KIŞVAKTİNDE LAĞUS SOYARDUK LAĞUS,
YAZIN ORMANLARINDA ÇOK VURURDİ KILAVUZ...

SOĞUK NERDE GEZERDİ,SICAKTI EVLERUMUZ,
YENİ NESİL NEBİLİR,O BİZİM ÇEKTUĞUMUZ..

GELURDİ ÇARŞILARA,SATILURDİ GAZ YAĞI,
BİRDE AKLUMA GELDİ,YEDİĞİM VİTE YAĞI..

DEDEM KIZARDI BİZE,OTURURDUK GEÇ VAKİT,
SABAH OLDUMU HEMEN,ÇEŞEYE VURUR TIK,TIK.

KİMİNUN ÇEŞELERİ,RESİM DOLİDUR RESİM,
ŞİMDİ ÇOK ÖZLEYİRUM,GELUR BENUM GÖRESİM...

ZAMANE ÇOCUKLARİ NE BİLUR BİZ NE ÇEKTUK,
GİTTUK GURBET ELLERDE,BU ZEVKLERİ UNUTTUK...

NE ÇOCUĞA YAŞATTUK,NEDE BİZ RAHAT ETTUK,
BİRER,BİRER GURBETTE BU EVLERİ TERK ETTUK...

................................. Yzn:.. 25 EKİM 2016- Hüseyin Acarakçay.


18.10.18

İLK AŞKIM VE İLK GÖZ AĞRIM. ( HEP ÖZLEYECEĞİM )


İLK AŞK İLK GÖZ AĞRIM....BİRİCİK EŞİM;(Gülü’me) mektup:
..... Ey benim canımın içi Güzel bakışlı Ömrümü ömrüne veremediğim güzel kadınım.8 Aralık 2014 Mevsim KIŞ soğuk bir ARALIK ayında aramızdan ayrılıp ebedi istirahatgahına çekilişinin 3.ci seneyi devriyesindeyiz 4.cü yıla gireceğiz bu gün..Tam 3 yıl doluyor Doldu..Acın,Hüznün,,daha o günkü gibi hafızalarda taa şuracığımda,acılar içinde bizi bırakarak gittin.Gittin hemde öyle bir gittin’kii; her tarafı yakıp gittin benden..
... Canımın İçi (Gülüm): Göz yaşının değmediği bahçede Aşk yeşermiyor.Başbaşa kaldığımız dertleştiğimiz o hastahane odalarına sadece konuştuğumuz acı tatlı seslerimiz duvarlarda gizlenmiş duruyor gibi.O gün Bu gün; hastahanelere bile gidemiyorum..Sanki Her taraf anılar ve resimlerle dopdolu hatıraların kulaklarımda yankılanacak hissini uyandırıyor bende. Biliyorum Son zamanlarda gözünde yaşlarla bana seslenişin ve o söylediğin sözler hep aklımda; hiç gitmiyorki......
.... Eğer’ki Vucüdum dan her hangi bir organım doktorlar tarafından istenilsey’di tereddütsüz sana vereceğimi sen biliyordun...Hep korkunların vardı ,Hastalığın boyunca; Ya bu adam beni bırakıp giderse...Bilemiyorum her kadında böyle bir his olurmu ? Oysa gördün; son ana kadar,son nefesine kadar ,hep yanındaydım. Aylarca başbaşa hastahane köşelerinde senle birlikte.Son sözlerin bana şu oldu:: Canımın içi ( HÜSOM) dedin. Senin; bir erkek olarak bana bu kadar hizmet edeceğini,benimle ilgileneceğini, hastahane köşelerinde ameliyatlarımda bu kadar benimle kalacağını,tahmin etmiyordum...Şimdi ve şimdiden sonra’da Sana olan eşlik haklarımın Tümünü helal ediyorum...Son sözlerin bana bu oldu. benimde sana hakkımı helal ederek ordan sonra hiç ama hiç bir kez daha sesini çıkarmadın ve sustun...Bakışlarınla kaş göz haraketlerinle onaylıyordun herşeyi..büyük kızımız Melek sana sormuş’tu babam çok zamandır yanında kalarak bunaldı bir akşam eve gitsinmi sorusuna başını sallayarak hayır deyişin gitmesin,beni bırakmasın.. sonra sözlerinin sonu oldu ....
BEN SENİ ÜÇ GÜNDE SEVMEDİM’Kİ GÜLÜM, DİLE KOLAY TAM 34 YIL BİR BİRLİKTELİK VAR ..BEN SENİ AYLARA,YILLARA ,AY'I GÜNEŞİ SARIP BEKLEDİM ..!! __geceye gündüze seni ekledim ..!!___ GECE OLDU AY DÜŞTÜ , sen düşüme, ben sana düştüm ..!BEN SENİ ÖYLE SEVDİM Kİ GÜLÜM; SENİN ÖLDÜĞÜN GÜN BENDE ÖLDÜM. !!!!___BEN SENİ ÖYLE SEVDİM Kİ GÜLÜM; TOPRAĞINI ÜSTÜME YORGAN BELLEDİM ..!!.Mekânın cennet olsun canımın içi Cennet gözlüm Gülüm benim. Allah Gani gani rahmet eylesin.. Yattığın yerler nurla dolsun.. BİR TANEM.. https://www.youtube.com/watch?v=ijyenDLmYYA ............... http://youtu.be/ej98vIPXfv8
............................Yzn:Hüseyin Acarakçay// Yalnız Adam..08 Aralık 2015- birinci yılın dolduğu gecede yazılmıştır. anılarımı tazelerken Güncelleme yapılmıştır..