KARADENİZ KÜLTÜRÜNDE KUŞAK..
(( YAZ VE ANLAT HÜSEYİN BİLİNSİN )))))
............ Yeni nesil çocuklarımız bilmez..bilemezler.. belki görmüş olabilirler kuşak ve dolaylık fakat kuşak ne işe yarar pek fazla bilmzler halâ bazı yerlerde kullanılmaktadır.. Güneyce kültüründen kalkmıştır.. 1980-1990 lı yıllara kadar kullanılırdı Güneyce de.O zamanın tüm kadınlarına bakacak olursak kilo problemleri hiç yoktu..çok zayıf kadınlarımız vardı.. ...Kadınlarımız bunu takar ormana , hezele (Gazel yaprağı ) çayıra gittiklerinde biraz ekmek keser içine biraz peynir kuşağına koyar orada kuşağında sımsıcak durur acıktığında oradan biraz koparıp yerdi.Hatta maçiya çimen kesmeye giderken bile kuşağına mutlaka bir şeyler koyardı sıcak sıcak orada durur.. Bir pınar suyu bulduğunda bir komar yaprağı koparıp oluk yapar pınarın başına oturup hem ekmeğinden yer hemde peynirini yer yudum yudum su içerdi..Yetişen kızlarımız tabiki bunu bilmezler. O neşe o samimeyet birbirine bağlılık duygusu mağlesefki bu günkü dünya görüşümüzden kalktı hatta yazıldığında bile küçümsenecek gülünç gelecektir insanlara..Geriye dönük yaşı müsait olanlar 40 lı 50 li 60 lı yaşlarda olanlar çok iyi bileceklerdir Annelerinin Babaannelerinin ne kadar zayıf ve cılız olduklarını atik çalışkan yorulmaz kadınlar olduklarını.. .... Maçiya çimen kesmeye giden kadınlarımız akşam üzeri yola çıktıklarında 10--15-- 20 kadın çayırdan ayrılır mola yerleri olan kurkul denen yerde oturur acıkan kuşağından ekmeğini peynirini çıkarır orada bulunan çeşmenin başına oturur hem yerlerdi hemde sohbet ederler ordan burdan konuşur birbirine dertlerini neşelerini sevdalarını aşklarını anlatır .tekrardan yola koyulur ikinci mola yeri olan yukarı yığınler dediğimiz mevkide otururdu.. her kadının arkasında 8 bağ 9 bağ 10 bağ güçlü olan kadınlar 12 bağ çimen taşırdı..10-15 dakka bir dinlenme molasından sonra diğer oturma yeri olan aşağı yığınler denilen yerdir.. oradada dinlendikten sonra zuğma denilen yerde en son oturulup dinlendikten sonra artık son oturma yerleri olan evler yakınlaşmıştır kalkar ve herkes yollardan ayrılır evlerine doğru giderlerdi.. ........ Birde eve geldiklerinde inekler yapılacak sağılacak ..peynir yapılacaksa peynir yapılacak yemek yenilecek çocuk derken kadın zaten bitmiş bir vaziyette bitap düşüp yatağına gömülüp uyuya kalır.. çocuk ağlamış patlamış duyan duyan duyuyordu ama duymayan ne yapsın...İŞTE BU AHVAL VE ŞERAİT İÇİNDE OLAN BÜTÜN O KADINLARIMIZI ŞÜKRAN VE MİNNETLE ANIYORUM ÖLMÜŞ ANNELERE SELAM OLSUN MEKANLARI CENNET OLSUN.. ............................................
Yzn: Hüseyin Acarakçay... 24/02/2018 Ankara Tarihten bir yaprak düştü.. Biz sadece o yaprağa üflemeye çalıştık ANILARI TAZELEDİM..... SELAMLARIMLA... — Etimesgut, Ankara'da.
(( YAZ VE ANLAT HÜSEYİN BİLİNSİN )))))

Yzn: Hüseyin Acarakçay... 24/02/2018 Ankara Tarihten bir yaprak düştü.. Biz sadece o yaprağa üflemeye çalıştık ANILARI TAZELEDİM..... SELAMLARIMLA... — Etimesgut, Ankara'da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder